Roman Weidenfeller etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Roman Weidenfeller etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Eki 2012

Şampiyonlar Ligi'nde İkinci Haftanın Notları


A Grubu
Dinamo Kiev-Dinamo Zagreb(2-0) maçında Zagreb temsilcisi Dünya Kupası’na Asya kontenjanından katılan "Çin"vari tutumunu sürdürdü. Dinamo Zagreb bu sezonun bir numaralı “sıfır çekme” adayı.

Porto-Paris Saint Germain(1-0) maçı Lavezzi’nin isyanı oldu. 73. Dakikada oyuna girip 80. dakikada oyundan alınan Lavezzi’nin isyanını üç dakika sonra James Rodriguez duydu ve PSG’nin biletini harika bir golle kesti.


B Grubu
Arsenal-Olympiakos(3-1) maçında Ramsey’in son dakika golü bu sefer bir ünlüyü öldürmedi. Pire temsilcisi ise henüz galibiyetle tanışamadı.
Schalke-Montpellier(2-2) maçında Schalke 10 kişi kalmış rakibinden son dakikada gol yemeyi başardı ve Arsenal’le beraber grubu domine etme şansını elinin tersiyle itti.

C Grubu
Zenit-Milan(2-3) maçı sonrası Zenitli futbol severlerin kafası bir kez daha karıştı: “Parayla saadet oluyor mu, olmuyor mu?” Milan cephesindeyse El Shaarawy ve Emanuelson haricinde gol atacak yeni isimler aranıyor.

Anderlecht-Malaga(0-3) maçından sonra bir kez daha anladım ki para Malaga’ya yaramış. Milan maçının yıldızı Proto’nun çabaları bu sefer Anderlecht’e yetmedi. Eliseu ise öyle güzel iki gol atmış ki…

D Grubu
Ajax-Real Madrid(1-4) maçı Ricardo Kaka’nın yükselen formuyla Cristiano Ronaldo’nun şahsi şovuna sahne oldu. Benzema’nın attığı gol ise maçın en güzel hareketiydi.

Manchester City-Borussia Dortmund(1-1) maçında oyunda sadece on dakika kadar yer alan Mario Balotelli penaltı öncesi ve sonrasında Weidenfeller ile yaşadığı diyaloglar nedeniyle maçın önüne geçmeyi başardı. Sonuç olarak Mario sürrealist tavrından vazgeçmiş değil.



E Grubu
Nordsjaelland-Chelsea(0-4) maçında Danimarkalılar –Kiev-Zagreb maçının bir gün öncesinden- Dinamo Zagreb’e yalnız değilsiniz mesajı yolladı. Chelsea ise yarı sahada çift kale maçtan hallice bir oyunla İskandinavya seyahatini tamamladı.

Juventus-Shaktar Donetsk(1-1) maçı kale arkası bilet fiyatlarını protesto eden Juve taraftarının isyanı oldu.

F Grubu
BATE Borisov-Bayern Münih(3-1) maçı Manuel Neuer’in çaresizliğini anlatan doksan dakikalık bir sanat filmi gibiydi. Giriş kısmında Kroos’un boş kaleye yollayamadığı top; gelişme kısmında savunma hatalarıyla örülü Bayern savunması ve sonuç kısmında Ribery’nin umut veren golü vardı. Ancak final sahnesi bir hayli vurucu oldu seyirci açısından: Bressan’ın kontra topla gelen golü ve “Neuer’in Büyük Çaresizliği”.

Valencia-Lille(2-0) maçı Dinamo Zagreb’e destek maçı mahiyetindeydi. F Grubunun açık ara en kötü futbolunu oynayan Lille Şampiyonlar Ligi’nde “sıfır çekme”ye bir adım daha yaklaştı.

G Grubu
Spartak Moscova-Celtic(2-3) maçı Celtic’in Şampiyonlar Ligi’ndeki deplasman maçlarındaki 11 maçlık mağlubiyet serisinin sonu ve turnuva tarihindeki ilk deplasman galibiyeti oldu.

Benfica-Barcelona(0-2) maçında Carles Puyol’un kırılan kolu Barça’nın üç puan sevincini gölgeledi.

H Grubu
Cluj-Manchester United(1-2) maçı da Van Persie’ye yaradı, Rooney’nin sakatlıktan dönmesi de…

Galatasaray-Braga(0-2) maçı da Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’ndeki altı yıllık galibiyet hasretini dindiremedi. Braga ise üzerine gelen takımlara karşı ne kadar etkili bir futbol oynadığını bir kez daha gösterdi. Bakalım Old Trafford’da üzerine gelen Manchester United’a kaç tane atacaklar(!).

Şampiyonlar Ligi'nde İlk Haftanın Notları

20 Eyl 2012

Şampiyonlar Ligi'nde İlk Haftanın Notları

A Grubu
Dinamo Zagreb-Porto(0-2) maçında tribünler boş kaldı. Şampiyonlar Ligi'nde alışık olmadığımız bir görüntüydü.

Paris Saint Germain-Dinamo Kiev(4-1) maçında parayle saadet geldi. Disiplin paraya boyun eğdi.

B Grubu
Montpellier-Arsenal(1-2) maçında Belhanda'nın Panenka Penaltısı girişimi az daha İtalyan eldiven Vito Mannone'nin kucağında kalıyordu. Montpellier taraftarı mağlubiyete rağmen yaşadıkları Şampiyonlar Ligi tecrübesinin keyfini çıkardı. Zaten futbol da böyle bir şey olmalı.

Olympiakos-Schalke(1-2) maçında goller vardı. Bir de Klaas-Jan Huntelaar(böyle uzun uzun yazınca daha afili oluyor)'ın direkten dönen penaltısı.


C Grubu
Milan-Anderlecht(0-0) maçında Silvio Proto Milan ataklarını cesurca savuşturdu. Milano'da büyüyen kriz tribünlerin boşalmasına yol açtı. Boşalan tribünlerden yükselen tepkiler de giderek artıyor. Berlusconi-Allegri-Galliani üçlemesi sıkıntıda...

Malaga-Zenit(3-0) maçında Luciano Spalletti'nin bıyıkları maça bir süre gölge düşürse de genç yetenek Isco'nun golleri futbol severleri kendine getirdi.

D Grubu
Real Madrid-Manchester City(3-2) İspanyol basının deyimiyle "dünyanın en pahalı maçı" oldu. Joe Hart'ın büyük hatası Cristiano Ronaldo'yu yine bir şekilde maçın kahramanı yaptı.


Borussia Dortmund-Ajax(1-0) maçında Dortmund kalecisi Weidenfeller'in uzun süreli orta saha seyahati Ajax hanesine gol olarak dönmedi. Hummels'in ağır aksak penaltısının telafisi Lewandowski'ye düştü.

E Grubu
Chelsea-Juventus(2-2) maçında genç yıldız adayı Oscar Chelsea formasıyla Londra'da gollerle tanıştı. Hazard yine asist yaptı. Buffon ve Pirlo hala yaşlanmamış. Pirlo'nun birazcık sakalları uzamış o kadar.

Shakhtar Donetsk-Nordsjaelland(2-0) maçında sessiz harflerin üstünlüğü göze çarparken bahis dünyasının "Kuzey Yıldızı" Nordsjaelland Şampiyonlar Ligi'nde ben de varım dedi ama yetmedi.

F Grubu
Bayern Münih-Valencia(2-1) maçında Valencia 2001'in rövanşını almak istedi ancak olmadı. Artık gözler Mestella'ya çevrildi.

Lille-BATE Borisov(1-3) maçında Lille bir kez daha Şampiyonlar Ligi takımı olmadığını kanıtladı.

G Grubu
Barcelona-Spartak Moskova(3-2) maçında Lionel Messi ve Tello işbirliği Alves ve Valdes işbirliğini mağlup etti.

Celtic-Benfica(0-0) maçı bu hafta gol sesi çıkmayan tek maç oldu. Rangers'ın yokluğu Celtic'i bir hayli etkilemiş.

H Grubu
Manchester United-Galatasaray(1-0) maçında ortak kanı Wolfgang Stark'ın bir adet bilim kurgu efsanesi olduğu yönündeydi. Alman "Kicker"  gazetesi haklıymış...

Braga-Cluj(0-2) maçında görüldüğü üzere Estadio Municipal de Braga hala "dört dağ içinde".