Mersin İdman Yurdu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Mersin İdman Yurdu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
17 Eki 2012
Bizden Biri: Andre Francisco Moritz
2007 yılının ağustos ayında yolu düştü Türkiye'ye bu güzel adamın. Andre Francisco Moritz, 6 Ağustos 1986 Florianopolis'te doğdu. Doktor anne-babanın doktor evladı olmak yerine her Brezilyalı çocuk gibi top peşinde koşmaya başladı. 6-7 yaşlarında futsala başlaması dar alanda tekniğini kullanabilmesi açısından muazzam bir fırsat oldu.
Profesyonelliğe geç adım atması kariyer planlamasındaki en büyük hataydı. 2005-2006 arası Internacional, 2006-2007 arası Fluminense formasını terletti. Ağustos 2007'de Kasımpaşa ile Türkiye macerasına başladı.
Kasımpaşa formasıyla 3 sezonda - bir sezon 1.Lig - çıktığı 66 maçta 19 gol attı. Tipik Brezilyalı özelliği olan sol ayağıyla uzak köşedeki örümcek ağını almak Moritz'de de doğuştan vardı. Süleyman Hurma elbette gözünün önündeki bu fırsatı geri çeviremezdi. Moritz'in bir sonraki durağı Kayserispor oldu.
Kayserispor forması altında beklenen etkiyi bir türlü gösteremedi. 21 maçta 2 gol 5 asistlik performansı ona Avrupa kapılarını kapattı ve Mersin İdman Yurdu defterini açtı. Mersin forması altında 33 maçla en fazla forma giydiği sezonu yaşadı. 4 gol 4 asistlik performansı 2.sene kontratı için yeterli olmadı ve Mersin'le yolları severek ayırdı.
Bu sezon başında Crystal Palace ile sözleşme imzalayarak yeni bir maceraya atıldı Moritz. Ancak bu kadar sevilmesinin en büyük sebebi oynadığı futbol değil. Kasımpaşa döneminde Türkçe öğrenen Moritz Kayseri ve Mersin'de röportajlarını tamamen Türkçe yaparak taraftarın sevgilisi oldu. Koluna yaptırdığı ay-yıldız dövmesi, Türkiye'deki toplumsal olaylara twitter üzerinden verdiği tepkiler ve yine twitter'da yazılanlara büyük mütevazilikle cevap vermesi kendisini bambaşka bir yere koyuyor. Kendisiyle 2 hafta önce twitterda yazıştık. Türkçe'yi yavaştan unutmaya başladığını kendi kendine pratik yaparak engellemeye çalıştığını söyledi. Ben de Mersin'e davet ettim. Ailesiyle bir gün Mersin'e yerleşebileceklerini söyledi. Kapımız sana daima açık güzel adam...
12 Eki 2012
Kırmızı Lacivert Baklava ve Capello Nurullah
Geçen sezonun -şike konusu hariç- en fazla dikkat çeken 3 takımı şampiyon Galatasaray, oldukça zor günler geçirerek küme düşen Ankaragücü ve ligin yeni takımı Mersin İdman Yurdu'ydu. Mersin şampiyonluğa da oynamadı küme düşme tehlikesi de yaşamadı. Dikkat çekici noktası lig performansıydı. İç sahada Ankaragücü ve Manisaspor'dan sonra en kötü 3.takım, dış sahada Galatasaray ve Trabzonspor'dan sonra en iyi 3.takımlardı. Dış saha performansı iç sahadan daha iyi tek takımdı Mersin. Çok ilginç bir durum olarak görünse de Nurullah Sağlam'ın oynatmaya çalıştığı pas futbolu bu durumun yegane sebebiydi. Mersin'İn maçlarını oynadığı Tevfik Sırrı Gür Stadı'nın sahası diğer stadlara göre oldukça küçük. Rakip takım yayılımı iyi yaptığı zaman Mersin sürekli kabus gördü. Bunun en büyük örneği de iç sahada yenilen 5 golün 4'ü kontratak golü olan Sivasspor mağlubiyetiydi. Bu sezona da aynı futbol anlayışıyla çıkılmasına rağmen 7 haftada 4 beraberlikle sadece 4 puan toplanılabildi. Bunun da başlıca sebebi yüksekten atmayı çokça seven yüzde 95'i güneydoğulu, yüzde 70'i Antepli olan yönetim. Başkan Ali Kahramanlı başta olmak üzere Nurullah Sağlam ve ekibi dahil Antep kökenli. Yönetim içerisinde hükümette görev almaya istekli şov peşinde birçok yönetici mevcut durumda. Futbol kökenli isim zaten yok. Nakliyatçı, petrolcü kişiler yönetimde söz sahibi ve bu durum Türk futbolunun son dönemlerde aşinası olduğu bir durum.
Nurullah Sağlam'In Mersin taraftarı tarafından eleştirilmesinin en büyük sebebi takım içindeki Antepspor orijinli oyuncular. Açıkçası ilk başlarda ben de tepki göstermiştim ancak yönetimin sezon başında '50 trilyonluk bütçemiz var' çıkışından sonra, imza aşamasına gelen başta Bobo ve Cleyton olmak üzere oyunculara imza attırılamaması Nurullah hocayı tanıdığı ve ucuz maliyetli oyunculara yöneltti. Hakan Bayraktar ve Murat Erdoğan gibi 36 yaşında, 50-60 dakikalık kondisyonu olan oyuncularla oynamayı elbette Nurullah hoca da istemezdi. Kendisinden bir mucize yaratması bekleniyor. Bu mucizeyi 2010-2011 sezonunda takımı Bank Asya'da şampiyon yaparak ve geçen sezon kümede tutarak zaten başardı hoca. 3 kez istifa etmesine rağmen kendisinin arkasında durulması bu yönetimin belki de en büyük başarısı.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)