Hollanda'nın elenmesiyle benim adıma buruk geçen Euro 2012
neyse ki İspanya'nın sürprize fırsat vermemesiyle yeniden eğlenceli hale geldi.
Önceki gecede Hollanda bize gösterdi ki Teknik direktörün maça etkisi çok büyük
oluyor. Bu etki kimi zaman maç kazandırıyor, kimi zaman da sizi dibe götürüyor.
Bert Van Marwijk ‘in Hollanda’sı dibe giderken Del Bosque’nin İspanya’sı taktik
değişiklerle, bir bakıma “bıçak sırtı” olan maçı lehine çeviriyordu.
Maç başlarken herkesin aklında bir zamanlar İsveç ve Danimarka’nın
2-2 berabere kalarak “elele” bir üst tura çıkışı vardı. Yapılan açıklamalarla
bu düşünce giderilmeye çalışıldı ancak futboldu bu ve Bilic’in söylemiyle “2-2
sık rastlanan bir skor[du]”. Açıkcası bu skoru da en çok Hırvatlar istiyordu ama maç o istenen şekilde olmadı. Oynanan 90 dakika klasik bir İspanya maçıydı. Bir ara
%80’lere çıkan toplama oynama oranı, her ne kadar İspanya taraftarı olsam da,
bazı zamanlarda sıkıcı olmaya başlamıştı.
İspanya milli takımının aradığı gol Fernando Torres’in
yerine giren Jesus Navas’tan geldi. Dikkat çekmek istediğim nokta ise golün
geldiği dakikalarda İspanya yine forvetsiz oynuyordu. Hırvatistan oyunu kötü
değildi aslında, ellerinden geleni yaptılar hatta Bilic tüm forvetleri oyuna
alıp kendine güvenerek oyunu riske etti, eğer zaten Rakitic buluğu pozisyonu
gole çevirebilseydi şu an çifte üzüntüyü(Hollanda-İspanya) anlatıyor olabilirdim.
İspanya artık çeyrek finalde, rakip yüksek ihtimalle
İngiltere, İspanya’ya çok güveniyorum ancak İngiltere’nin de yavaş yavaş havaya
girmesi beni korkutmuyor değil. Bu çeyrek final eşleşmesi kesinlikle çok şeye
gebe olacak.
Son olarak da İspanya milli takımı formasına değinmek istiyorum.
Bir zamanlar Türk Milli Takımımızın da denediği turkuaz modası İspanya’yı da
sarmış görünüyor ve açıkçası çok da hoş olmuş. Klasik sarı-kırmızıdan arada
sırada da olsa kurtulmak güzel seçim diye düşünüyorum
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder