Bunun yanıtı Del Bosque tarafından İtalya maçının
açıklanan on birinde verilmişti. İspanya milli takımı maça forvetsiz başladı. 4
savunma ve 6 orta saha oyuncusu sahada 4-3-3 şeklinde diziliş
gerçekleştiriyordu. Herkes İspanya’nın pas yüzdesini biliyordu ancak golü kim
atacaktı? Bu soru da maç içerisinde ne kadar haklı bir soru olduğunu gösterdi. Çünkü İspanya orta sahayı eline alıyor defanstan başlayarak pas trafiğiyle
kaleye kadar çok güzel geliyordu ama gol vuruşu çıkmıyordu. Fabregas’ın bir iki
pozisyonunu dışarıda tutarsak İspanya ilk yarı boyunca sadece çok iyi pas
yapmıştı o kadar. Çok pasın da gol demek olmadığını örneklerle görmüştük ki ilk
45 dakika da bize bunu teyit ettirdi.
İlk yarı sonu devre arasında benim de aklıma Del Bosque kaş yapayım derken göz çıkarıyor sanki gibi düşünceler geliyordu, forvetsiz İspanya acaba korkuyor muydu? Ancak Del Bosque bir şeyler biliyordur diye geçirdim hep içimden. Sonuçta Beşiktaş(ki gelmeden önce Real Madrid'e en parlak zamanlarını yaşatmış Galacticos'u yönetebilmeyi başarmıştı) olarak değerini bilemedik fakat O'nun teknik zekasına diyecek yoktu ama yine de ilk yarı boyunca Torres’in ölüsü iş yapar diye sayıkladım durdum! Fabregas bu
düşünceme bir dur diyecekti. Ancak Fabregas'ın golüne gelmeden önce İtalya’nın
hiç beklemediğim oyun anlayışına değinmek istiyorum. İtalya milli takımının
defansta olması hiçkimse için sürpriz değildi ancak inanın bu kadar güzel
kontra atak yapabileceğini hiç düşünmemiştim özellikle veteran Pirlo’nun akıl dolu
paslarıyla başlattığı ataklar gerçekten mükemmeldi zaten asisti de yaparak
adeta kendisi ile sözleşme yenilemeyen Milan'a İtalya ligi Serie A şampiyonluğu sonrası
bir kez daha mesaj veriyordu.(tabi kendisine "yaşlısın" diyenlere de).
Bir de Balotelli vardı
sahada, İspanya’ya olan gönül bağıma rağmen yaptığı her harekette kırmızı
görebilir diye korku ile izledim onu, Prandelli de korkmuş olacak ki sarı kartı
da varken oyundan alıp Udineseli Di Natale’yi oyuna sürdü.
Di Natale’nin golünden
sonra paslarına devam eden İspanya en azından pas disiplininden kopmuyordu,
bunun ödülülünü de David Silva’nın asisti sonrası Fabregas’ın golüyle aldı.
Torres oyuna girdikten
sonra da forvetle oynamanın farkı ortaya çıktı girdiği pozisyonlar akıllıca davranışları Buffon'u geçmeye yetmese de İspanya'nın forvetle bir başka güzel olabileceğini gösterdi. Skoru değiştiremedi belki ama diğer maçlar için sinyali verdi diye düşünüyorum.
Maç 1-1 bitti İspanya yine kazanamadı, seri 7 maça çıktı; ancak Del Bosque veya Prandelli üzüldü mü? Sanmam. Kesinlikle sevinen iki adam tanıyorum : Giovanni Trapattoni ve (adı bir dönem Beşiktaş'la da anılan) Slaven Bilic...
(** +İspanyolca Biliyor musun? -Evet, Kesinlikle.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder