Dünyada liglerin ve kupaların sona yaklaşmasıyla birlikte heyecan kat sayısı giderek artıyor ve biz futbol severler özellikle son dönemlerde adeta futbola doyuyoruz. Oynanan Süper Final karşılaşmaları ve Şampiyonlar Ligi mücadeleleri senenin başından bu yana belki de ilk kez şike olaylarını değilde futbolu konuşmamıza olanak sağlıyor ve açıkçası bir Fenerbahçeli olarak bunu özlediğimi belirtmek isterim.(Irkçılık tartışması ve hakem suçlamalarına rağmen yine de eskiye nazaran daha çok futbol konuşabiliyoruz) Ve bu hafta sonu oynanacak Fenerbahçe-Galatasaray, Barcelona-Real Madrid ve Arsenal-Chelsea karşılaşmaları ile biz izleyiciler futbol doyumu açısından zirve noktasına ulaşacağız büyük ihtimalle.
Bu 3 maç içinde beni ve yazdığım yazıyı ilgilendiren maçı değerlendirme altında alacak olursak, Fenerbahçeli olarak bence ligin kaderi ve gidişatı bu hafta belli olacak. Öncelikle bu kanıya varmamın nedeninin en baştan izah edeyim; eğer Fenerbahçe bu maçtan galip ayrılamazsa Galatasaray şampiyonluk ipini göğüsleyecek, aksi takdirde de deplasmanda Galatasaray'ı yenmenin verdiği moral ve ivme ile Fenerbahçe geriden gelip şampiyonluk yarışından avantajı eline geçiren taraf olacak. İki takım da Pazar günü sahaya bunun bilincinde başlayacak ve 90 dakika boyunca kıyasıya bir mücadeleye tutuşacaklar.
Fenerbahçe'nin geçen hafta Trabzonspor maçında 90 dakika boyunca üst düzey baskı ve pres uygulaması bu maç öncesinde takıma olan güvenimi en çok arttıran nedendir. Hatırlanacağı üzere en son 2-2 biten mücadelede ilk 25 dakika müthiş bir baskı ile Galatasarayı şaşırtan Fenerbahçe'nin gücü ancak o dakikaya kadar dayanabilmiş, geçen 65 dakika Galatasaray'ın baskısı ve sürekli rakip kalede gol araması ile sonuçlanmıştı. Fakat geçen hafta izlediğim Fenerbahçe çok daha diri bir görüntü verdi ve bu maçta bu baskının daha uzun süreli olacağına yönelik güven duygusu aşılattı. Tabi kurulan bu baskının en önemli unsuru Emre'nin bu maçta oynamayacak olması bunu elbette etkileyecektir, fakat ne denli etkileyecek işte o kısmı soru işaretleri ile dolu. Sarf ettiği olay sözler(açık açık fucking nigger(negro bile değil) demiştir inkar etse de ve benim için Fenerbahçe'deki kariyeri bitmiştir) ile bir kez daha gündemi değiştiren Emre'yi bu zamana kadar hep desteklememe rağmen sonunda Fenerbahçe'ye yarardan çok zarar verdiğine sonunda ben de ikna oldum. Trabzon maçında yaptığı top kayıpları da ayrıca bir soru işaretiydi, taktiksel anlamda da oynayacak olsa bile Emre ile başlanması taraftarı değildim zaten.
Biz futbol severler genel olarak teknik direktörlerin işlerine karışmayı severiz ve özellikle FM oyunu ile büyüyen bir nesil olarak zaman zaman hocalardan daha iyi bir teknik donanıma sahip oluruz ve takım hakkında ahkam kesmeyi ve kararları yargılamayı kendimize adet ediniriz. Bu nedenle ben de bu maç öncesinde naçizane kendi taktik dizilimimi ve neden bu oyuncuları seçtiğimi izah etmek isterim, ne de olsa FM dünyasında Fenerbahçe'de kazanılmamış kupa bırakmamış deneyimli bir hocayım. Bir kere Galatasaray'ı ortadan geçemezsiniz; en ileride Elmander, orta sahada Melo-Selçuk, geride Ulfalujsi-Semih; bu isimler bu yılın en iyi 11'i düzenlense muhtemelen formayı kapacak isimler ve Galatasaray'ın mevkileri en garanti isimleri olarak göze çarpıyor. İlk maçta denenen uzun top taktiği bir yere kadar işe yaradı çünkü Sow hava toplarından ziyade yerden birebir oyunlarda etkili olan forvet. Ortadan aşılamayacağına göre geriye bir tek kanatlar kalıyor ve herkesin konuştuğu, solda Caner mi Stoch mu oynamalı sorusuna gönlümden Stoch geçse de Caner diyorum çünkü Stoch benim için yabancı kontenjanına takılıyor. Bu derbide, ancak Galatasaray'ın en zayıf noktası olan sol kanadından yapılan akınlarla etkili olunabilir bana göre ve bu maçta benim sürpriz tercihim, Gökhan Gönül'ün önünde Dia ile başlayarak Hakan Balta-Riera kanadını tamamen etkisiz hale getirerek en kolay sonuca ulaşabilir Fenerbahçe. Sol bekte ligin en iyi hücumcusu Eboue'nin akınları bu sayede Caner ile daha kolay durdurulabilir ve topu mümkün olduğunca sağ kanattan oyuna sokma çabasına girecek Fenerbahçe, bir çok kez yaptığının aksine maç içinde bol bol Sow ile topu buluşturarak sonuca ulaşabilir. Gökhan Gönül'ün son maçlarda kıpırdanmaya başlaması ve Dia'nın, Stoch'un aksine daha çok kanat oyuncusu gibi oynayıp, kanat deliciliğinde başarılı olması ve Sow'u en iyi tanıyan isim olması bu tercihimi mantıklı kılan nedenler olarak göze çarpmakta.
Alex yine ne yapıp edip kendi etkinliğini bir şekilde yaratabilir, yine orta sahada zayıf karnımız olsa da mecburen forma Selçuk Şahin'in olmalıdır, her ne kadar bence Gökay daha iyi bir tercih olsa da Aykut Kocaman'ın bu seneki en büyük yanlışı olarak bu oyuncuyu bir türlü kazanma yoluna gitmemesi ve bu sebeple maç tecrübesinin olmaması ibreyi yine Selçuk'a çeviriyor. Diğer orta saha oyuncuları Topuz ve Cristian ise hiç olmadıkları kadar sert oynamaları ve mücadeleyi bir an olsun bırakmamaları halinde orta sahadaki ezici Galatasaray üstünlüğünü dengeleyecek isimler. Savunmada Yobo'nun yanına istemesem de Bekir'i tercih ederim, Serdar Kesimal'ın bu maçı kaldıramayacak kadar yumuşak bir oyuncu olması nedeniyle. Son olarak 11'i yapacak olursam; Volkan- Gökhan, Yobo, Bekir, Ziegler- M.Topuz, Cristian, Dia, Caner,- Alex, Sow bu maç için sahaya süreceğim isimlerdir.
Bahsettiğim 11 benim şahsi kanaatim ve muhtemelen Aykut Kocaman yine kendi bildiği klasik 11'ini ortaya koyacak, tek yapmamasını dilediğim daha önceki iki maç yaptığı gibi Alex'ten forvet yaratıp Sow'u kanat oynatma fikrine kapılmaması. Yazının ana düşüncesinde de dediğim gibi bu hafta ligin kader haftası ve hoca da bunun bilincinde ve bana göre defansif anlayışı bir kenara bırakıp sahaya kazanmak için çıkacaktır. Bir Fenerbahçeli olarak dileğim sene başından beri çok az izlediğimiz son Galatasaray maçının ilk 25 dakikasını tüm maça yaymış bir Fenerbahçe görmek ve deplasmanda GS karşısından zaferle dönmek, bir futbol sever olarak da dileğim hafta sonu oynanacak diğer Barcelona-Real Madrid ve Arsenal-Chelsea derbileri kalitesinde ve mücadelesinde bir maç izlemek gerçi son dilediğim imkansıza yakın bir şey o yüzden ben sadece Fenerbahçe'nin kazanmasını diliyorum.
2 yorum:
yalnız ilk 12 olmuş senin.Volkan- Gökhan, Yobo, Bekir, Ziegler- Selçuk, M.Topuz, Cristian, Dia, Caner,- Alex, Sow
galatasarayı yenmemizin bi yolu da bu aslında, Selçuk fazla olmuş ortada M.Topuz ve Cristian olarak düzeltiyorum şimdi, teşekkür ederim
Yorum Gönder