25 Ara 2011

TARAFTAR değil miydik BİZ...?




Seviyorduk... Küçüktük o zaman farkında bile değildik belki de bazı şeylerin, çünkü masumduk, bilmiyorduk şike, teşvik ve onca yalan dolan, renkleri görünce heyecanlanıyorduk, galiba o zaman tam olarak bize taraftar deniyordu...
Şimdilerde öyle anlamsız şeyler oluyor ki Türkiye'de, en çok sevdiğim ve karşılıksız yaptığım "taraftarlık" işini bana yaptırmıyorlar. İnsan aldatır mı sevdiğini? Aldatmamak için öyle şeyler yapan, yemeğini simitle geçiştiren, yırtık ayakkabısını yenilemeyi yine erteleyen, stada yürüyerek giden ve o artırdığı parayla bilet alan insanlardan bahsediyorum. Hani bazılarının 'müşteri' olarak baktığı insanlardan, yani senden, yani benden bahsediyorum güzel kardeşim.

Kulüpleri için hazırdır tüm taraftarlar fedakarlığa, gerek yoktur bunun için yıldız futbolcuya, karizmatik formalara, kaşkollara... Bunu görse bazı yönetici sevdiklerimiz(!) anlasa artık bu fedakarlığın nelere mal olduğunu. Çok sevdiğimiz takımlarımızdan o bilet fiyatları yüzünden ayrı kalmasa o gerçek taraftar, şu numaralıda VIP'de oturanlardan bahsetmiyorum, var ya ayakta 90+ daha nice dakikalar susmayan, onları kastetmekteyim.

Ya yok yok biliyorum biz anlaşamayacağız sizinle, bilet fiyatları ve futboldaki diğer katma değerleri geçtim de siz bizi ne hakla almıyorsunuz stadlara??? Bir bir sorsanız şu taraftarlara büyük bir bölümü gitmeyi en çok istediği ve arzuladığı maçı, herhangi büyük veya küçük bir deplasman maçı olarak açıklayacaktır. Çünkü hiçbir sevgili yöneticimiz bilmese de deplasmanda takımını yalnız bırakmama olgusu hem futbolcular hem takım için ayrıca önemlidir. Benim bu en keyif veren, bu takımıma güç veren taraftarlık görevimi, daha da önemlisi bu özgürlüğümü nasıl alırsınız elimden? Lütfen kimse bana yok güvenlik önlemi, yok holiganlık zırvalıklarından bahsetmesin...Bizim aşkımız renklere değil mi? Bırakın peşimizi, girmeyin aramıza...

O deplasmandaki derbi maçında, Quaresma o çalım sonrası golü attığında, Alex o frikiği vurduğunda, Elmander köşeye plaseyi yaptığında ve Burak gol kralı olabilmek için bir gol daha attığında koşup kiminle kucaklaşacak, aramayacak mı gözler o az sayıda da olsa hazzı paylaşmak için bekleyen taraftarı? Ayrıca o taraftar için belki de o an gibisi olmayacak bir daha... Kim verecek bunun hesabını?? Lütfen daha fazla komik olmayın sevgili yöneticilerimiz. Deplasman bir HAK'tır ve hakkıma elini sürme...
Takımını seven, TARAFTAR...


Hiç yorum yok: