Metin Küçük otuz beş yaşında, 'Adress Cafe' adında bir internet cafe işletiyor. Evli ve bir kız çocuğu sahibi. Bundan üç dört sene önce bir halısaha maçında ayağı kırılmış, yanlış teşhis yanlış tedavi derken kırığı düzgün kaynamamış ve bu olaydan sonra detone olan bir tenor misali çimlere 'Pele' gibi basamamaya başlamış. Hala halısaha turnuvalarında kurulan veteran takımlarda ilk başa yazılır. Yaş ilerlemiş, kırık çıkık formdan düşürmüş ama hala halısahada top Metin Abi'nin ayağına geldiğinde herkes 'bir dakika' der. Topa öyle dokunur, oyunu öyle bir okur ki sahanın 5-10 metresinde adeta bir özerk bölge oluşturur, onundur orası.
Gittim yanına 'Metin Abi futbol hayatınla ilgili bir röportaj yapalım' dedim, 'sağolasın ama futbol düşünmüyorum, konuşmuyorum kardeşim' dedi ve sustu. Sonra yaklaşık 45 dakika bir şeyler anlattı bana. Sonra yine sustu ve bir daha konuşturamadım. 'Yaz' dedi 'yazabildiğini yaz'.
...
-Oturanlardan soldan ikinci Metin Küçük
' Yolspor'da başladım futbola. Termespor'a gelişim 19 yaşıma denk gelir. Dört sene oynadım Termespor'da, sonra Sivasspor'a geçtim. Ben Termespor'da oynarken 3.Lig'deydi takım, benim gittiğim sene de düştü. Sonra da 'Metin gitti o yüzden takım düştü' denildi. Termespor'da oynarken birçok yerden teklif geldi. Hepsi sudan gerekçelerle, astronomik rakamlarla yokuşa sürüldü. Gitmek istedim, ama yollamak isteyen yoktu. 'Metin olsun' diyen yoktu. Terme'de bu işlerin içinde olan insanlar hep bu işte direkten dönmüş kişilerdir, direkten dönmüş adam senin 'gol' olmanı istemez, istemediler de.
Sivasspor 2.ligdeydi. Bana talip olma durumları yoktu, ortada fol yoktu yumurta yoktu. Bonservisimi aldım, her şeyden vazgeçtim telefonumu satıp Sivas'a gittim denenmek için. Başardım takımda kaldım. Herkes 'Metin alemlerden alemlere akıyor' derken benim cebimde beş kuruş param yoktu. Kulübün bana vereceği paraya ailem taş koydu, yarın öbür gün üç kuruş para aldım bu sefer ailem el koydu. Tesislerde yatıp kalkıyordum. O 'alemci' dedikleri Metin takım arkadaşlarıyla beraber katıldığı kokteyllere bir çift eşofmanı ile gidiyordu. Futbol hayatım boyunca ne alkol ne de sigara kullandım. Ağzımda bir sigara görenler beni berduş yaptı, Avrupa'da ve Türkiye'de oyuncular arada sırada sigara içip yakalanmıyor mu? Tabii ki olur. Ama sen düştüğün zaman törpüleniyor bunlar. Futbol kahpe oyun. İyiysen her şey iyi, kötüysen her şey kötü.
Sivasspor'da 11 oyuncu hocaya baş kaldırmış. Beni de bu listeye almışlar. 21 yaşında takımda 'papaz' muamelesi gördüm. Başkan 'süresiz kadrodışısın' dedi, ne diyeceksin?
Birkaç kulübe gittim. Eskiden takım arkadaşım olan hocalar bana 'burada sana 2.lig havası yaşatmam' deyip idmanda huni toplatmaya kalktı. Ne diyeceksin? Kaybetmişsin sonuçta.
Terme'ye geldim, benim tecrübemden yararlanacak benim her şeyimden faydalanacak hoca, ki eski takım arkadaşımdır, 'seni seneye düşünüyorum' dedi. Ordan burdan getirilen topçuya 1000 lira para verilirken dedim ki bana 500 lira verin şu gençlere dağıtayım. Vermediler. Çarşamba'dan getirilen topçu iki sene banko oynatılıp pişirilip başka takımlara yollanırken Terme'nin çocuklarına hep aptal muamelesi yapıldı. Bunlar yürüsün ama Termeli yürümesin. Kendine yönetici diyen adamlar birasını sigarasını içerken ben ve benim gibi her Termeli genç, yağmurda çamurda beş parasız hizmet etti Termespor'a. Takım düştü 'Metin düşürdü' oldu, Metin düştüğünde ise saygısızca sevgisizce davrandılar.
-Oturanlardan sağdan üçüncü Metin Küçük
-Termespor 3.lig'de 2000 yılı Sürmenespor deplasmanı
Futbolu okuyan adamla, gören adam farklıdır. Ben gördüm. Oynamak istedim, hocalık yapmak istedim. Terme'ye hizmet etmek istedim. Ama fırsat vermediler. Düşmüşsün ya kaybetmişsin ya ne işleri olacak senle? Termespor'u geçtim beni halısahada top oynamaya bile davet etmediler.
Üç beş ay zaman geçirmek için açtım bu internet cafeyi. İnternetin 'i'sini bilgisayarın 'b'sini bilmezdim. Tutacağı varmış tuttu. Bu sefer 'Metin el atından gençlere sigara içki veriyor' dediler, ne diyeceksin? Kendimi bu internet cafeye kapattım ben. Sokağa çıkmak dahi gelmiyor içimden. Burayı kapatır evime giderim. Futbol benim yaram kardeşim. Şimdi sen diyorsun ki 'konuş', kime konuşayım? Beni hiç maç izlerken gördün mü? Birileriyle futbol konuşurken gördün mü? Bazen diyorum 'ulan napıyorum ben bu internet cafede, kim bu insanlar?' Kafayı yiyecek gibi oluyorum.
25 yaşında bıraktım ben futbolu. Çok kötü zamanlar geçirdim nelere sahip olabileceğimi, nerelerde olabileceğimi kestirmek dahi yaraladı kahretti beni. Kafama silah bile dayadım, dedim ki 'niye yaşıyorum?'. Kaç kişi aradı kaç kişi sordu, karısını yanına alıp yanıma gelenler oldu, 'oyna Metin' dediler. 'Bıraktım' dedim. Sonra 'futbol oynarken yaptı' dedikleri her şeyi yaptım. Unutmak için. Sadece unutmak için içtim. Sana en son şunu söyleyeyim bana sadece 22 yaşını ver kardeşim; sonra ne istiyorsan yaz altına, imza atayım..'
Metin Küçük bir yarım kalmışlık öyküsü. Hayatta herkesin 'keşke'leri var; ama futbolun 'keşke'si çok hüzünlüymüş onu gördüm. TRT Spor'da yayınlanan 'PİŞMANIM' programındaki 'keşke'lere benzemiyor bu. Metin Abi'nin sesi titreyerek anlattığı 'keşke'lerini hep bir çocuk haykırışı kesiyordu 'Metin Abi Masa 6'yı açar mısın?' diye. Bu duygu hiçbir şeye benzemez, yaşamayan da bilemez tahmin edemez. Ben çok uğraştım ama kendisinin yerine koyamadım kendimi, kimse de koyamaz.
Terme futbolu sıradan bir golsüz maçın öyküsü. Metin Küçük de bu golsüz maçın ofsayt pozisyonu. Tek istediği şey golsüz maçın ofsayt pozisyonu olarak özet görüntülerinde yer almakmış. Ama yapmamış Terme insanı. Koymamış Metin Abi'yi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder