14 Tem 2012

İzmir'de Bir Amatör Sevda: Çiçek 46 Spor


Rakıspor-Şarapspor Belgeseli çekimleri için gittiğim Bayraklı'da Çiçek 46 Spor'un futbol takımı antrenörü Necati Tuğdar Hoca ile takımı hakkında da konuşma fırsatı buldum. İzmir'in ilk yerleşim yerlerinden olan Bayraklı'da Osmanlı'dan bu yana değişen etnik bir yapı mevcut. Eskiden halkın çoğunluğunu Ege'nin yerlileri oluştururken; bugün doğudan ve kuzeyden göç alan semtte göçmen nüfus yerli nüfusu geçmiş durumda. Ayrıca semtte yaşayan Rumların da bir kilisesi mevcut. Ancak çeşitli sebeplerden ötürü burada yaşayan Rumlar evlerini terk etmek zorunda kalmışlar.

Antrenörlük yapmadan önceki mesleğiniz neydi?

Ben eski milli boksörüm. Ankara'dan teklif aldım; emniyetin takımından. Gel oyna dediler gidemedim. Bayraklı sevdalısıyım. Bunun haricinde futbolculuk da yaptım.

Bu görevi üstlenmekteki amacınız nedir?

Bayraklı'daki tüm gençlere bu görevi yapmakla yükümlüyüm. Her nesilden öğrencim var benim. Bu kulübün başkanı, antrenörü, malzemecisi kısacası her şeyi benim... Gençlerde sorumluluk bilinci yok. Geçen sene kalp krizi geçirdim. Sebep? Tabi ki çocuklar(yanındaki öğrencilerine bakarak gülüyor).

Çiçek 46 Spor'da yetişip profesyonel kulüplere yolladığınız futbolcularınız var mı?

Var tabi; olmaz mı? İzmir'deki profesyonel kulüplere çok oyuncu yetiştirdim. Birçoğu vefasız çıktı. Çocuklara birer çift ayakkabı alıp hediye etmeyi bile çok görüyorlar. Vefa borçlarını ödemiyorlar. Fenerbahçeli Semih Şentürk Çamdibi'nin altyapısından çıkma. İstisnasız her sene 100 bin lira eski kulübüne bağış yapıyor.

Hiç vefalı öğrenciniz yok mu hocam?

Benim de vefalı öğrencilerim var tabi ki... İzmir'e her geldiklerinde beni görmeye gelirler.

Hocanın odasına giren öğrencilerinin hepsi ilk iş olarak Necati Hocanın elini öpüyor...

Takımın bugünkü durumu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Benim tek isteğim gençler arasında bir dayanışma olsun. Havuz kursunlar... Para havuzu. Kimi çocukların kulüpte parasız oynamasına izin veriyorum.

Antrenmanlarınızı nerede yapıyorsunuz?

Yeni bir saha yapıldıyı tepeye... Şehit Ümit Boz Stadyumu. Bayraklı Belediyesi Bayraklıspor için yaptı. Salı ve Perşembe günleri 19:30'da antrenmanlarımız oluyor orada. Onun haricinde diğer günler buradayız...

Peki sizin zamanınızda Atatürk Stadı ne vaziyetteydi?

Atatürk Stadı sazlık-bataklık bir alandı. Memba suyu çıkardı eskiden oradan. Su tüm Ege'ye İzmir'e dağılırdı. Stad yakıldı...

Futbolculuk döneminde nasıl bir oyuncuydunuz?

14 yaşında Bayraklıspor'da oynuyordum. Babam eski kafalıydı. Biz aslen Erzurumluyuz... Transfer tekliflerine babam izin vermezdi. Urla'dan teklif geldi; Zeytinalanspor'dan... 15 bin lira sözleşme bedeli, biner lira da maç başına... Diz bağlarım koptu. Karşıyaka Stadı'nda oynardık. Çim sahada. Türkiye'deki birçok saha tarlaydı...
Sağ kanatta rüzgar gibiydim(gülümsüyor derin bir kederle iç çekiyor aynı zamanda). Çok sevdiğim futbolu erken bırakmak zorunda kaldım.

Boks yaptığınızı söylemiştiniz. Başarılarınız var mı?

Var tabi olmaz mı? 7 kere İzmir şampiyonu, 2 kere Türkiye, bir kere de Silahlı Kuvvetler şampiyonu oldum.

Hocaya teşekkür edip, çocuklarla selamlaşıp kulüpten ayrıldım.

Hiç yorum yok: