19 Haz 2014

Kara Kıta'nın Umudu: Fildişi Sahili

Fildişi Sahili, 2014 Brezilya Dünya Kupası'nın ilk haftasında Afrika'nın en çok göze çarpan takımı oldu. On yıl öncesine dönüp baktığımızda Eboue, Kolo Toure, Yaya Toure ve Drogba'nın yıldızının parlamasıyla bu günlerin geleceğine dair ilk sinyaller de belirmişti. İlk olarak, Arsene Wenger Fildişi Sahili'nden Toure'yi Arsenal'e 2002 yılında transfer etti ve Toure'nin 2003-2004 sezonundaki şampiyon kadroda kendine yer bulmasını sağladı. 2004 mayısında Drogba, Marsilya'yı UEFA Kupası'nda finale çıkarınca Rus oligark Roman Abramoviç'in dikkatini çekti ve 24 milyon €'luk bedelle Chelsea'ye transfer oldu. Emmanuel Eboue 2005 yılında Ada'nın yolunu tutan bir diğer Fildişili oyuncu oldu ve altın jenerasyon yavaş yavaş kendini göstermeye başladı.
Fildişi Sahili, Afrika elemelerini başarıyla geçerek Almanya'nın yolunu tuttu ve altın jenerasyon kendini dünyaya gösterme fırsatını yakaladı. Arjantin, Hollanda ve Sırbistan'la aynı gruba düşen Fildişi Sahili grubun son maçında Sırbistan'ı yenerek sadece üç puanla turnuvaya veda etti. 2010 Güney Afrika Dünya Kupası'nda kura şanssızlığı bir kez daha Fildişi Sahili'ni vurdu ve Fildişi Sahili, Brezilya, Portekiz ve Kuzey Kore'nin yer aldığı gruba düştü. Bu turnuvada da oynadıkları futbol büyük beğeni topladı. Ancak, bir kez daha gruptan çıkmayı başaramayan Fildişi Sahili umutları 2014'e bağladı.
Fildişi Sahili'nin altın jenerasyonunun diğer yıldız isimlerine baktığımızda hemen hepsi Avrupa'nın üst düzey liglerinde yıllarca forma giydiler ve takımlarının 2006 ve 2010 Dünya Kupaları maceralarında yer aldılar. Bu isimler yukarıdakilere ek olarak: Didier Zokora, Salomon Kalou, Arouna Dindane, Bakary Kone, Arouna Kone, Romaric, Boka vs... Bugünlerde yeni bir jenerasyonla eski altın jenerasyonun bir araya getirdiği karma jenerasyonu izliyoruz. Gervinho ve Tiote iki jenerasyon arasında da yer almayan oyuncular. Bony, Die, Aurier ve Djedje gibi yeni isimler de Avrupa'nın üst düzey liglerinde forma giyen isimler. 2014 Dünya Kupası'nda Fildişi Sahili şu an daha önce hiç olmadığı kadar gruptan çıkma şansına sahip. 2006 ve 2010'da grubun son maçlarına umutsuzca çıkan çıkan bir Fildişi görmüştük. Bu sefer durum daha farklı ve Fildişi Sahili Yunanistan'ı yenerse gruptan çıkmaya çok yakın. Bunda tabi Brezilya'daki grubun daha dengeli olmasının da büyük bir etkisi söz konusu. Ancak, Yaya Toure, Tiote, Bony, Gervinho ve Aurier'nin de formunun zirvesinde olduğunu atlamamak lazım. Yaya Toure, geçtiğimiz sezonu Manchester City formasıyla Premier League şampiyonu olarak kapattı. Gervinho ise sakatlıklarla geçen bir Arsenal macerasının ardından bu sezon başında Roma'nın yolunu tuttu ve yıllar sonra AS Roma'nın en başarılı sezonunda büyük bir pay sahibi oldu. Serge Aurier ise geçtiğimiz sezon Toulouse'ta harika bir performansa imza attı ve Sabri Lamouchi'nin dikkatini çekmeyi başardı. Brice Dja Djedje ise Evian'da başladığı sezonu Marsilya'da tamamladı ve Brezilya'ya giden 23 kişilik kadroda kendine yer buldu. Bu iki isim yıllardır alternatifsiz bir biçimde sağ bek mevkinde oynayan Eboue'yi kesmeyi başardılar.
Sabri Lamouchi elindeki kadroyla en iyisini yapmaya çalşıyor. Grupta son maç hala EURO 2004'ün ekmeğini yemeğe çalışan Yunanistan'la. Şu anki görüntü Fildişi Sahili'nin Kolombiya'nın ardından gruptan çıkacağı yönünde. Fildişi Sahili, Kolombiya'ya kaybetse de iki maçta oynadığı futbolla gruptan çıkabileceğine dair umut veriyor. Umarım bir aksilik olmaz, Gana ve Kamerun'un hayal kırıklığı yarattığı bu turnuvada kupa tarihinde gruptan çıkmayı başaran Afrika takımlarının arasına Fildişi Sahili'nin de adı yazılır.

Hiç yorum yok: