Günlerden iki temmuz… Sivas Katliamının yirminci yıl
dönümü. Hayat yine keyif vermiyor. Zaten şu son bir ayda yaşananlar,
yaşadıklarımız, yaralılarımız, ölülerimiz… Keyifsiz olmak için yeterince
nedenim var. Bu kadar keyifsizliğin arasında dinlemek, izlemek, okumak ve
yazmak keyif verebilir dedim ve önce izleyip sonra da yazmaya karar verdim.
İranlı yönetmen Jafar Panahi’nin 2006 yapımı “Offside”
isimli filmi stadyuma girilmesine izin verilmeyen ve askerler tarafından
yakalanan bir grup genç kızın hikayesini anlatıyor. Film, arkadaşlarıyla maça
gittiği haberini aldığı kızını arayan bir babanın taraftar dolu bir minibüse
binmesiyle başlıyor. Filmde, sırtında Ronaldo yazan Brezilya ve Inter formaları
ilk başlarda dikkat çeken unsurlar oluyor. Kadınlara uygulanan ayrımcılık filmi
baştan sona şekillendiriyor. Yaklaşık olarak 2.500 dolarlık bir bütçeye sahip
olan film boyunca müzik kullanılmıyor. Sadece son sahnede fonda bir müzik
çalıyor ve yazılar akmaya başlıyor.
Film, 2006 Dünya Kupası’na katılmak isteyen İran’ın
90,000 kişilik Azadi Stadyumu’nda Bahreyn’i ağırladığı ve Almanya’ya gitmeyi
garantilediği maçı anlatıyor. Kadınların statlara özgürce girmek istemesi, tuttukları
takımlara statlardan da destek vermek istemeleri, futbola olan sevgilerini de
film konu ediniyor. Ayrıca, kadınları gözaltına alan erkek askerlerin kadınlara
olan bakış açısı, onları ikinci sınıf insan olarak görmeleri, stadyumun
kadınlara göre bir yer olmadığı iddiasında olmaları da filmde konu edilen diğer
unsurlar.
Çok kısıtlı imkanlarla çekilen film birçok uluslararası festivalde yayınlandı ve Uluslararası Berlin Film Festivali’nde En Soap filmiyle birlikte jüri tarafından “Gümüş Ayı” ödülünü alırken, Uluslararası Gijon Film Festivali’nde iki ödül ve Uluslararası Ljubljana Film Festivali’nde de bir ödül aldı.
Seçilen ve işlenen konu filmi diğer futbol filmlerinden
ayrı bir noktaya taşıyor. Ayrıca filmin bütçesi de göz önüne alındığında filmi
izlemeden önce beklentileri küçük tutmakta yarar var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder