6 Eyl 2013

Sıkıntı Var

'Bu sene de bir şey olmaz bu takımdan'
'Forvet transferi gecikirse Avrupa'dan erken eleniriz.'

Ben uğraşmak zorunda mıyım lan bunlarla? Birileri ağlamak zorunda mı ağız dolusu küfürle? Niye küfrediyoruz ki, neye sinirleniyoruz? Niye biz maç bitince normal hayata dönemiyoruz, hüzünlerin sevinçlerin kızgınlıkların ortasında kalıyoruz. Fenerli manitayı cimbomlu arkadaşı kırıyoruz, sonra kulübün menfaatlerini de gözeterek gönüllerini alıyoruz. O orda oynamaz bu burda oynamaz, şunu satalım bunu alalım. Nereye sığınalım? Üzüntümüzde teselliyi, sevincimizde mükafatımızı bu futbol topunun etrafında dönen en kaypak iş grubu olan futbolculara bağlamışız. Bize kim yükledi ulan bu tutkuyu, bu heyecanı.

Kimsenin sevmediği insanları seviyoruz:



Sevilmeyende sevilecek şeyi buluyoruz:



Sükuneti yaşamadık doğduk doğalı



Bunca sağlıksız insanın gözüne girmek zor tabi. Ahmet Çakar'ın dediği gibi 'sıkıntı var'. Bu bünyeler şanlı galibiyetlere de ağır mağlubiyetlere de alışkındır, hataları kaldırır ama yanlışa tahammülü yoktur. Biz Jaja'yı İstanbul'a sadece içmeye gittiği için sevdik, transfer görüşmesine değil içmeye gitti. Adam olun canımızı yeyin. Üzerinize sarı birşeyler giymeyin ve sahada o yuvarlak şeyin peşinden koşun. Basit lan çok basit.

Hiç yorum yok: