3 Ağu 2013

Ankaragücü Dirilişi

Ne çok zaman oldu "yeni sezon yeni umutlar" demeyeli... Öncelikle bu sezondan oldukça umutlu olduğumu belirterek meramımı anlatayım.
Ankaragücü geçtiğimiz sezon PTT 1. Lig'den düşerken gelecek açısından pek umut verici gelişmeler yaşanmıyordu. Bir yandan Başkan Yiğiner başka bir Ankaragücü planları yaparken(Esnafspor), bir yandan Gökçekler gelecek sezon PTT 1. Lig'de mücadele edecek Ankaraspor'u Ankaragücüspor gibi bir şeyler yapabilme telaşesindelerdi. Ancak planların hiçbirisi tutmadı ya da söylem bazında kaldı. Hatta kimi söylemler de asılsız çıktı. 103 yıllık kulüp kapanmanın eşiğinden döndü. Yakın maziyi unutarak bugünü değerlendirmeyi doğru bulmuyorum. Yiğiner'in henüz sağlayamadığı güven kafalardaki soru işaretlerini hala giderebilmiş değil. Taraftarın içerisinde de kulübü inatla ve ısrarla Gökçeklere peşkeş çekmeye devam eden, sesleri eskiye oranla az da olsa çıkan bir kitle hala mevcut ne yazık ki. Kaldırılamayan transfer yasağı, ödenemeyen borçlar kulübü ekonomik anlamda yıpratmaya devam ediyor. Taksi, otobüs, dolmuş duraklarından toplanan paralar ise ne kadar etkili kullanılıyor bilinmemekte. Son olarak MKE Ankaragücü tarihinde ilk kez Spor Toto 2. Lig seviyesinde bir kümede mücadele edecek. Sorumlular ise hala sorumsuz ve Ankara'yı yönetmeye devam ediyor.
Bütün bu olumsuz tabloyu bir kenara koyarsak Twitter'dan hashtag kasarak #DİRİLİŞ adlı bir temayı işlemeye çalışan bir yönetim mevcut. Diriliş fikri güzel fikir ama yönetimin yönlendirdiği hashtag kötü fikir. Bu da ister istemez Ankaragücü'nün sıradan bir takım gibi yönetildiği izlenimi edinmeme yol açıyor. Sosyal medyadaki hareketliliklerin tabandan gelmesi taraftarıyım.
Futbolcuların -geç de olsa- ödenen paraları, 19 Mayıs Stadyumu'nda oynamaya devam etmemiz, bütün tribünler için makul fiyatlarda kombine bilet çıkartılması, #DİRİLİŞ temalı tişörtler ise güzel ve olması gereken gelişmeler. Mevcut kadrodan da Enes, Bilal Gülden ve Timur eksilmiş olsa da eldeki oyuncu kadrosuyla Spor Toto 2. Lig Kırmızı Grup'ta iyi işler çıkartacağımıza benim inancım tam. İlk başta 200 liradan satılacağı açıklanan kapalı tribün kombinesinin 150 liraya çekilmesi de her iki kapalı tribünde de taraftar grupları olduğu gerçeğiyle bağdaşan bir adım oldu. Yiğiner ve ekibine benim inancım henüz tam değil. Bir yılını doldurmayan bir yönetime şimdiden bu kadar inanmak da anlamsız geliyor. Bırakalım önce kendilerini ispatlasınlar derim. Taraftarın bu sezon ki en azından play-off oynama beklentisini karşılayabilsinler -ki benim beklentim bir üst lige yükselmek yönünde-. Kulübü bu hallere getiren Gökçek yönetiminden gerekli hesapları sorsunlar ve transfer yasağını kaldırsınlar. Ondan sonra tekrardan duruma bakar ve dirilip dirilmediğimize karar veririz.
Fikstür çekildi, 9. haftaya kadar seyircisiz oynama yasağımız mevcut. Hangi maçlara kadın ve çocuklar alınacak, hangi maçlara alınmayacak tam olarak bilmiyorum. Geçen seneden kalan dört maçlık cezanın ilk iki haftasında kadın ve çocukların statta yerini alması gerekiyor. Ankara'daki seyircili ilk maçımız altıncı hafta Ostim'de oynanacak olan Bugsaşspor maçı. Yani, Ankara'da taraftara açık ilk maçımız Gökçeklerin yavru takımı ile. Tekrardan sokak çocuklarının kullanımına açılan saatli kale arkası tribünü ise şimdiden bu sezonun en önemli kazanımlarından birisi oldu. Sezon açılışı, yeni taraftar mağazası ve lisanslı ürün(özellikle de yeni sezon forması) satışı taraftarın şu günlerde en çok beklenti içerisinde olduğu konular. Transfer yasağının kaldırılmasının bana göre her zaman acelesi var. Fakat eldeki kadroyu tutmak mı transfer yasağının kaldırılması mı dersek tabi ki eldeki kadronun korunması derim. Umarım, Ankaragücü taraftarıyla, yönetimiyle, futbolcusuyla, teknik ekibiyle ve tüm çalışanlarıyla #DİRİLİŞ sezonunun hakkını verir.
BASTIR ANKARAGÜCÜ!